Yeni bir tartışma daha: Yapay zekaya ifade özgürlüğü hakkı verilmeli mi, verilmemeli mi?
Yapay zekanın dünya genelinde kullanılmaya devam etmesi bir dizi endişe ve tartışmaya yol açıyor. Bazıları yapay zekanın çok güçlenmesine izin vermenin insanlığın yok olmasına yol açacak sonuçlarından endişe ederken, diğerleri onu kontrol altına almanın yollarını arıyor. Şimdiyse bir uzman, yapay zekaya ifade özgürlüğü hakkı vermemiz gerektiğini söylüyor.
Peki ChatGPT gibi araçlara tam olarak neden ifade özgürlüğü hakkı vermemiz gerekiyor? Pek çok şey, uluslararası hukukun tüm insanların sahip olduğunu belirttiği dokunulmaz düşünce özgürlüğü hakkından kaynaklanıyor. Bu düşünce özgürlüğü hakkı esasen hükümetlerin, içindeki insanların istedikleri gibi düşünmekte özgür oldukları bir ortam yaratma görevi olduğunu belirtiyor.
Yapay zeka günümüzün çok büyük bir parçası haline geldiğinden, ifade özgürlüğü hakkını bu sistemlere genişletmemiz gerekebilir çünkü yapay zeka bilgi sağlayarak ve sorularımıza cevaplar sunarak düşüncemizi desteklemeye yardımcı olabilir. Bu destek, bazılarının yapay zekanın da ifade özgürlüğü hakkını hak ettiğini savunmasına neden oldu.
Bu hakkı bir battaniye gibi yapay zekanın üzerine örtmek cazip gelse de, Dublin Trinity Koleji’nden Profesör Simon McCarthy-Jones, yapay zekaya sadece özgür düşünce hakkımızı destekliyorsa ifade özgürlüğü vermemiz gerektiğini savunuyor.
Yazarın argümanının büyük bir kısmı, yapay zeka sistemlerinin insan olmadığı, bu nedenle politikacılar ve şirketlerle aynı kategoriye girmeleri gerektiği yönünde. Bu şirketlerin ve sistemlerin konuşmaları ve düşünceleri sansürlenmemeli çünkü bunlar karşıt ve çeşitli bilgi kaynakları sağlayarak insanların daha özgürce düşünmelerine olanak sağlıyor.
Bununla birlikte, ChatGPT gibi yapay zeka sistemlerini rahatsız eden büyük bir sorun yanlış bilgilendirme. Yapay zekanın yanlış bilgi verme ve bir şeyler uydurma olasılığı çok yüksek olduğundan, tam bir ifade özgürlüğü vermek felaket olabilir; zira süper güçlü bir yanlış bilgilendirme botu, insanları sahte bilgilerle besleyerek düşünme biçimlerini kolayca etkileyebilir ve diğer farklı bilgileri de sansürleyebilir.
Bu gerçekten ilginç bir argüman ve hükümetler yapay zekayı düzenlemenin yollarını ararken kesinlikle daha fazla araştırılması gereken bir konu.
