Okurken Her Satırda Daha da Heyecanlanmanızı Sağlayacak 10 Erotik Şiir

Bu içeriğimizde edebiyatımızın ünlü şairlerinin elinden çıkmış, okuyunca kalp atışlarınızı hızlandıracak birbirinden erotik şiirleri derledik! ?

1. İlhan Berk – Siz

Size baktım. Sesin eski ve yalnızSizi soyuyorum. Büyük ağzınız.Gözlerinizi alıyorum. Gözleriniz Ortaçağ. Kocaman ve ıssız.Alıp ellerini beyaz diyorumBeyaz çıplak etin, oralarınız.Oralarınızı açıyorum. Gökyüzü, ağaçlar gibi kokuyorsunuz.Uzanıp sesinizi alıyorumSesiniz! İstanbul. Elgin. Sonrasız.Dik bir suru çıkıyoruz. Bir attaniniyorum. Beyazım. Beyazsınız.Sonra ben bütün gün dolaştım durdumBu gazeli yazdım belki duydunuz.

2. Melih Cevdet Anday – Lale

Ellerimle soydum seniTaç yaprakların açması gibiNar gibi diş dişti tazeliğin.Ah şakıyan ormanı solukların,Öpüşün, bakışın yüreği,Soran diri sessizliğinde. Bağladım seni dişlerimleDoymak bilmez ipek böceği gibi,Ay gibi yarıktı kırmızılığın.İki dilim lâle döşekte.

3. Orhan Veli – Sere Serpe

Entarisi sıyrılmış, hafiften;Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;Bir eliyle de göğsünü tutmuş.İçinde kötülüğü yok, biliyorum;Yok, benim de yok ama…Olmaz ki!Böyle de yatılmaz ki!

4. İlhan Berk – Aşk O Sıvı

Kirlidir aşk, çocuğum, o sıvı fosilDöl yatağı, o sürgün, her şeydirDüşün durmadan yinelenen taşıHem bilmem biliyor musun tarih de tendirAğzın, o alev, ağzımdaSevgilim, sevişelim.

5. Küçük İskender – Son Sen

Şiddetle ihtiyacım var beni öpmeneDudakların dudaklarımı hacize gelsinDokun! dokun! dokun etime,Etimle süslensin ardıç gözlerinAkşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi(dışavurumcu zifir ve seni seviyorum)Turuncu soyundu mu orospu karılar ve dönmelerBir şelale çalarım en yakın vitrin camını kırıpCeplerimde bahar şiirleri ve ilkokul öğretmenleriEn güzel sesleri çizip anahtarımın kenarıylaAğlarım! Ağlarım ulan sana ne, sen soyun -mumları söndür- yatağına uzan!Süte aşkı üfle!

6. Necip Fazıl Kısakürek – Hayal

Bu akşam bir ateş duyup etimdeKadın, kadın diye içimi oydumRuhuma bir serin yer istedim deAlnımı mermerin üstüne koydumBirden karanlıklar sökülüverdiOdama bir hayal dökülüverdiKarşımda gerindi bükülüverdiOnu gözlerimle çırılçıplak soydumArtık ben ne günah olsa işlerimYumuşacık yastığa geçti dişlerimBir an kadar sürdü can verişlerimEy kadın, bu akşam sana da doydum

7. Necati Cumalı – Çıplak

Bereketli göğüslerinDudakların aşkla ıslak Cennetten kovulan ırmakYatağımda çırılçıplakHer gece gürül gürül akYıkık yönlerimi götürUmutsuzluğumu yıkaYarına beni değiştirGeldiğin yerlerim yeşilGittiğin yerlerim kurak

8. Cemal Süreya – Sayım

Ay ışığında oturdukBileğinden öptüm seniSonra ayakta öptümDudağından öptüm seniKapı aralığında öptümSoluğundan öptüm seniBahçede çocuklar vardıÇocuğundan öptüm seniEvime götürdüm yatağımdaKasığından öptüm seniBaşka evlerde karşılaştıkİliğinden öptüm seniEn sonunda caddelere çıkardımKaynağından öptüm seni

9. İlhan Berk – Çok Uzun Bir Gündü Aşka Dönüyordum

Çok uzun bir gündü aşka dönüyordumÇok uzun, yavrum, çok uzun seni sevmektenİşte diyordum ilk öpüş, işte masmavi yarığınİşte yedisi sabahın ve ıslak ağzınınİşte eski bir otu kasıklarının ve karnınınİşte dilinin getirdikleri işte ormanlarımİşte döşekte çırılçıplak upuzun uyanışınİşte kayaya vuran eski gölgen, eski sesinİşte o ağzındaki esmer kuş, o yaban ırmakKal öyle diyordum böyle anadan doğma iç içeKal öyle ilkin orandan öpeceğim diyordumAşk ki karadır tek heceli bir sözcüktürİşte tam böyle, sevdalım, tam böyle diyordum.

10. Tuğrul Tanyol – S

Yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorumGöğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanımKimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,Bir kaplansın! Ben önünde can çekişen hayvanBir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardanGerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi kokuElime değen zehir dokununca pul pul dağılacakGece gündüze, kılıç kınına kavuşacakYaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanıEllerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağırıyorBir dalga bir at oluyor, kişneyen bir at, kayalıklarınÖfkeyle soluyan bir kalenin burçlarında dağılan aşkımSözlerin ve seslerin dişi budaklarında kök salıyorKöpüklere ve ölü deniz kabuklarına çarpıyor başımSen soğuyan taşların rengini alıyorsunBronz heykellerin, deliren çıplaklığınUçsuz bucaksız bir ülke oluyor avuçlarımda teninBir mağara, kuytu…Uzun keşiflerden sonra dinlenmekVe yeniden uyanmak için…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir