Blinken, “Gazze Şeridi’nde ve Orta Doğu’da yaşananlara yönelik güçlü ve tutkulu duyguları anlamakta olduğunu” ifade etti. Blinken, vatandaşların görüşlerini özgürce ifade etme hakkının demokrasinin bir parçası olduğunu belirtti.
Blinken, Çin ziyaretini tamamlayarak Pekin’den ayrıldı. Çin ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin odak noktası olduğunu vurguladı. Ukrayna’ya karşı Rusya’nın yürüttüğü saldırgan politikaya ilişkin Çin’in tutumundan ciddi endişe duyduklarını ifade etti. Blinken, Çin’in bu tür sorunları çözmedeki rolünü vurgulayarak, bu konuda adımlar atmaları gerektiğini belirtti.
Güney Çin Denizi’nde yaşanan gerilime de değinen Blinken, ABD’nin gerilimi azaltmaya çalışacağını ancak Filipinler’e olan taahhütlerinin değişmeyeceğini açıkladı. Ayrıca, ABD’nin ‘Tek Çin’ politikasını teyit etti ve Tayvan Boğazı’ndaki barışın korunmasının önemini vurguladı.
Blinken, Çin’in bölgesel ve küresel krizlere yapıcı bir şekilde müdahale edebileceğini belirterek, İran ve Orta Doğu’daki çatışmaları azaltması için Çin’i çağırdı. Ayrıca, Kuzey Kore’nin tehlikeli davranışlarına son vermesi ve diyaloğa girmesi için Çin’i baskı yapmaya teşvik etti.
Filistin’e destek protestolarına da değinen Blinken, insanların bu konudaki duygularını anladığını ve sivillerin ölümlerine son vermeye çalıştıklarını belirtti.
Blinken, demokrasinin bir özelliği olarak vatandaşların görüşlerini özgürce ifade etme hakkını vurgulayarak, bu durumun ülkenin gücünü ve demokrasinin gücünü yansıttığını dile getirdi.